Salı, Eylül 27, 2005

deniz

deniz hasretimi çekeriz yoksa daha kolay ifade edemediğimiz içinmidir bilmem ne zaman özlemeye dem vursak deniz geçer cümlelerimizden. ne zaman bir kadını sevsem denizi seyretmeye doyamam. hüzün dolsa içime denize bağlarım. kime sorsam deniz olmadan yaşayamam der. kim dalgaya taş atsa sevgilimden ayrıldım der. iki aşık taş atarsa aynı anda denize birbirlerine sarılır daha kuvvetli.dert ortağımızmıdır deniz yoksa binlerce kez yaşanmış duyguların ifadesimidir. yoksa bizi yalnız bırakmayan bir o mu var.''bir denizi'' olan yalnız değildir zaten. ben de tuttum şimdi denizi içimde.yalnız değilim ki zaten....

paramparça

sustun birden
yarım kaldı serzenişin
kızgınlık değil bu
seni tanırım!
sende bilirsin
aynı iççekişlerini yaşayanlar
aynı denizden taş çıkarırmış
uzakta bir çocuk ağlasa
aynı sızı düşermiş
kızgınlık değil bu!
susma!
söz veriyorum
ne kadar yakarsa
o kadar parça olurum
söz veriyorum
hangi parçam değerse sana
onu dağlarım...

Pazar, Eylül 25, 2005

yalnızlık ömürboyu

kocaman sehirler, bi milyon insan...yanyana akip geciyoruz, kocaman omurlerimiz, asla carpismadan geciyor.. bir carpissak belki dunya duracak...
olmadı.dünya durmasaydı da olurdu.bir rüzgar eser pencereden, alır götürür beni buradan.karşı koyulmaz bir özlem bir bilsen...benim adım yalnızlık

Pazartesi, Eylül 19, 2005

huzur

Ihlamur kokusu burnumda. Ayaklarım denize dogru. Büyük çınar ağacının iki kolunun çizdigi hattan denizi,tekneleri ve gece ışıklandırılması iyi yapılmış kırmızı yalıyı görebiliyorum. Karnım istarvit dolu. Önümde bir bardak çay. Yanımda tatlı sohbetli bir kadın.huzur.
Migrosun önü. E-5 den akan trafik. Minibüs bekliyorum. Tepemde dolunay. Ay ışığının yol şevinde yaptıgı yansıma. Yerden eğilip baksam dağ gibi gözükücek gözüme. Dilimde bir nakarat. Cebimde 3-5 demir para ile tempo tutuyorum. ''Bineceğim minibüs, yaktıgım sigaranın bitişinde gelmezse binmem'' kararı almışım. Ne zaman dolunayı gorsem, anlamsız bir huzur icimde.
Yuruyorum sahilde.denizin kokusu burnumda.dalgaları izliyorum yururken yolda.Karadeniz i gorene kadar yürüyeceğim. Rüzgar kollarımı üşütüyor. Adımlarımı hızlandırıyorum.Yakında buralardan gideceğime üzüldüm birden yolda. Sonra buraları bu kadar görebildiğime sevindim. Dönüp yaptığımız kocaman binaya baktım. Çekilen onca strese rahmen onu bitirmiş olmanın verdigi huzur.
mutluyum bu günlerde nedense.bozulmaz işallah.bozmazsın dimi ? beraat edemezmiyiz ?

Perşembe, Eylül 08, 2005

dağ

tam dağ havası.hadi gidelim.bu sefer en yuksek tepeye gidecez.hani şu tepesinde beyaz taşların gözüktüğü kuzeydeki dağ.hayır o degil, bak parmagımın tam ucuna bak.neyse hazırlan sen.almaya geleceğim seni birazdan.
kır gezisi degil hayatım, dağ gezisi. ya onlarla gelirsen her tarafını dikenler yırtar. sonra ağlar yarı yoldan dönersin. ben mi ağlarım. benim ne zaman ağladığımı gördün. o başka. fiziksel acıdan agladım mı hiç.atıyorsun.hem o zaman gözlerim sulanmıştı.refleksdi o.oyy tamam laf cambazı yürü.
burası değirmen.bildigin un degirmeni.hayır giremezsin icinde yılanlar var.pencereden bakabiliriz.bak bögürtlenler olmuş.Üzerime atma lekesi cıkmıyor. toz değil onlar. yıkamadan yenebilir. dönüste bol bol toplarsın hadi vaktimiz yok.
simdi bu patikayı takip etmeliyiz.ilerde ki kavak ağaçlarına kadar.hayır gidemeyiz kayboluruz o taraftan.dikkat et dallara.bak mantar da cıkmıs. bilmiyorum yenmez sanırım. botanik bilgim zayıf.şurda duralım mı.bu kayalık dinlenme noktasıdır.
geçemez misin buradan.elimi tut.aşagı bakma.işte burası ikinci dinlenme noktası.bak dere kücücük kaldı.değirmen de şu kiremit catılı yer.sigara icelim.tepeye az kaldı.kucağım da taşırım seni.olsun.düşersek birlikte düşelim.bak şu zeytin ağacına benzeyen ağacların orası.sögüt mü onlar.herneyse.buradan süzülerek gidecez.bir tehlikeli geciş daha var.ondan sonra kosabiliriz.
sehri gorebildin mi.bulutlar ne kadar yakın.derenin tamamını gorebiliyoruz bak.nasıl da kıvrılıyormuş meğer.ev olmaz burada.hergün bu yolu cıkacaksan yapalım.yol teknik olarak mumkun degil.oraya mı oturalım.pekii.diger yamacın altı gözükmüyor.burası en iyi tarafı dagın.
battaniyeye sarıl.bana sarıl.kuşlara bak.sahilden geçen yola bak.dönerken geri, yoldan buraya bakalım.goremezsek hepsine bakarız.bi daha göremezsek hatırlarız...

Cuma, Eylül 02, 2005

deniz kıyısı

bak burası golge oturalım burada.gunesi her an tepemde hissetmekten hoslanmıyorum.cantaları ac.ortuleri ser yere.ustunu cıkar.ben giriyorum hemen, cok sıcakladım...gel su cok guzel...bak buralar hep kum...sen bilirsin kavrul sıcaktan...ben yunus misali yuzerim...bulutlara kadar yuzebilirmiyim acaba...gozluk getirdik mi biz,su cok berrak tas toplayabilirim sana...yine mi unuttun...kısın takarsın evinde saskın seyy :) ...off yoruldum...neden girmedin su cok guzel...cilt guzelligi daha mı onemli serinlemekten...ben oglen sıcagında yatmanı istemem...iii yat...ben gazete okucam.
kum adam oldun...gel kaleler yapalım...benim kalem seninkini yıkacak...sanat eseri olmıyacak savas eseri olacak...gorusucez.....
kim kazandı sen mi ? mızıkcı tas atmak yoktu...kum kütleleri kullanacaktın...tamam sen kazandın...hile yaparak ama...ben londra koprusu olayım altımdan gec,sende iskenderiye deniz feneri ol.
bak suda bazı bolgeler soguk... derinlerde sıcak soguk bolgeler var, cok guzel...hadi ileriye dogru yarısalım...nefesim yeter...yeterr....sigara yı bıraktım hem biliyorsun 3 gundur...hadi bakalım sana avans temiz cigerli kız...buradan kıyı ne uzak...hangi esyalar bizimki...deniz anası degil onlar.yosun...
bogulma taklidi yap ben cankurtaran olayım...kurtarıcı meleginiz geldi hanfendi...hızlı kulaclarıyla sizi sevdiklerinize kavusturacak...saclarından tutmazsam cankurtaran da bogulur...bu tasları cam bir kavonoza koy...şık durur evinde...acııkmısız...ne guzel seyler hazırlamıssınız...sana ilerden dondurma alacagım bu basarılı calısman icin...kitap okuma saati...gunes saati...uyuma saati...şu ilerideki mi fil e benziyor...bak suda yaslı bir adam gibi... sanırım yarın yagmur yagacak...yagsın...uyuruz evde...tamam gezeriz...tamam gideriz...tamam tamam tamam...

Perşembe, Eylül 01, 2005

yol

uzun bir yolculuga cıkmak lazım.yol almalıyım.uzun farları yakarak saatlerce gidebilecegim tenhalıkta bozkırlardan gecmeliyim.ay ısıgının aydınlattıgı dag tepelerine bakmalıyım.gece gitmeliyim.herkes uyurken gecmeliyim kasabalardan.yorulunca durup bir su basında nerede oldugumu tahmin etmeliyim.gitmeliyim.uzun kamyon konvoylarına yakalanmadan cıkmalıyım tırmanma seritlerini.otaban yolları es gecmeliyim.arabesk muzik dinlemeliyim, uzun mallboro içmeliyim yol boyu.''biraz sen kullan,ben dinlenmeliyim'' hızla akıp gecen yol cizgilerine dalmalı gozum.yan koltuktan co-pilotluk yapmalıyım.''ilerde keskin viraj, burada sollamaya calısma''sabah serinliginde mola yerlerinde kahvaltı yapmalıyım.hızla gecen araba seslerini duyabilecegimiz bir yer olsun, demli iki bardak cay,biraz biskuvi,biraz leblebi.arabanın yagını suyunu kontrol etmeliyim dikkatlice.sonra devam alabildigince.''bir sonraki mola yeri 300 km ilerde sonra yolda durdurma beni '' ''acelen mi var durursun''''var gitmeliyiz''
tepeleri aşınca sehir gozuksun.sehir merkezini, az trafige biraz alısık olmadan gecmeliyim.tepeler var asılacak daha.gidilen yerde fazla kalınmamalı.yol ceker bizi.gittikce bitmeli.aynı noktalardan gecerken geri donuste bir seans tamamlanmalı.''geri donmesek hic...olmaz mı?'' olmaz...