Cuma, Mart 24, 2006

düşün-taşın

kucuk bir evim var artık.catısı biraz aksada, yalnızlık duvardaki izden belli olsada benim olan bir sey.boya badana halıfleks ıvır zıvır derken tasındım dun gece. iki koltuk bir yatak halı kilim yastık yorgan televizyon tabak mabak derken baya ev oldu.epey zahmetli bir esya taşıma serüveninden sonra ( apartmanı bu kadar dar yapan arkadaslara burdan selam ederim, ayrıca gecenin 1 inde pat küt ettigimiz icin uyanan komsularımdan da özur dilerim ).perdeleri tak, halıları ser,koltukları yerleştir derken sonunda koltuğa oturup son zamanların en keyifli sigarasını tüttürdüm. yabancı bir evde misafirim gibi hissettim bi an.sanki beni evde bırakıp gezmeye gitmisler gibi.sonra bu koltuk burda mı daha iyi burda mı diye düşündüm biraz bunu soracak kimsenin olmamasına üzüldüm.anneme üzüldüm.ben giderken sanki hic gelmiyecekmisim gibi baktı arkamdan.babam arkamdan epey soylenmis-üzüldügünü belli etmemek icin sinirli davranır her zaman-.annem dokunsam aglıyacaktı dedi bugun telefonda.sonra ben.buyuyoruz artıkla avutsamda kendimi dayanamadım gözlerim doldu yine.
sonra evin icinde gezinen birini dusundum.neyleyim köşkü neyleyim sarayı içinde salınan yar olmayınca ...başladı fonda ansızın.uyumalı ve unutmalı dedim.uyudum.

Çarşamba, Mart 08, 2006

siyah eldiven

İpeksi hışırtılar kaldı yatakta
Uzak seslerde tozlu hatıralar
Yüzünü yıkadı solgun güller gibi
Dağınık izleri,buruk resimleri
Bir hıçkırık, bir su damlası
Yalnızlık bulutları gezindi yüreğinde
Dokunsalar kırılacak
Anılar ah o hırçın kokular
Yalnızlık bulutları gezindi yüreğinde
Bu bizim şarkımız...seni seviyorum
Geride kalan bir çift siyah eldiven...