Pazartesi, Ağustos 15, 2005

bilinc akısı episode.2

sabah kahvaltısını yapan karabatak,ruzgarlarlı hava,karsı kıyıdaki garip apartman,bogaz gecis sistemi,buyuk gemiler,kucuk insanlar,teknesini yıkayan miço,midye ayıklayan sarapçılar,sahilde gezinen araplar,sabah ezanı ninni mi ? uykusuzluk,cigerlerde bir agrı,bir yerlere biri beni mi andı,kulak cınlaması,uzerimdeki agırlık,oglen uykusu,aksam mesaisi, gök gürültüsü,yagmur serinligi,suların derinligi,yalnızlık türküsü,kahve molası,aromalı sigara,bilgisayar ekranı,televizyonsuz hayat,uzak bilgisayar baglantısı,cep telefonu,aradıgımız kimselere neden ulasılamıyor,bekledigimiz cevaplar neden verilmiyor,beklenen deger,seni kimseler beklemezken bekliyecekmiydim,oyle mi soz vermistim,denize atılan tas,uzun omürlü süt,kısa ömürlü insan,dağın yamacındaki kayalık,gunesin altında kuruyan otlar,bahcedeki sandal,dagınık masa,dagınık oda,dagınık calısma,ilkeli olma,hayatta en hakiki mursit ilimdir,basıma bu çorabı oren dilimdir,en guzel tatil beldesi didimdir.bos zaman,dolu zaman,bos kafam,dolu kafam,doldur bosalt ortalar ceza sahasına,hava toplarına hakim takım kurmalıyız,sevgilim mektup gondermis baslıksız,karanlık gece,karanlık yuzler,her masa dolu,iciyor insanlık,bir bira soguk olsun,oturalım bir yerde havadar olsun,konusalım biraz manidar olsun.kafiye sorgusundan cıkmalıyım.
şimdi deniz kıyısında bir çocuk, tuz kokulu, büyür çığlık çığlık, ve dalga dalga, akşamla siner hüzün denizden öğrendiği hayatını, rüzgar alır götürür gelinlik kızlar gibi ışıklı limanlara... şimdi deniz kıyısında çocuğum bir geminin büyülü bir kutsallıkla geçişinde boğazdan, martıların kanatlarında, hiç sönmeyen gözlerinde balıkçıların. şimdi deniz kıyısında bir çocuk, deli diyorlar, ne rüzgar üşütür onu, ne ürkütür yıldızlar. şimdi deniz kıyısında, kıyısında, başucunda hayatının bir çocuk. şimdi deniz kıyısında geçiyor günler, deniz siliyor her şeyi, bu kıyıda hayat kalıyor, ve sular çürümeden. şimdi deniz kıyısında uzanmışım kumlara başımda bir bulut, ay görümlük, tadımlık, duyumluk koca evren, insan ne kadar küçük.... şimdi tüm kıyılarında hayatının tuz kokulu çocuklar, karışıp denizin çığlıklarına soluk soluğa, ömrümüzün baharı geçiyor günler...

Hiç yorum yok: