Pazartesi, Haziran 09, 2014

hafız ağa

Aşağı yukarı her Facebook kullanıcısının başından geçen,  ilkokul arkadaşı ile yıllar sonra buluşma işini biz de yaptık.
Facebook kullanmadığım halde arkadaşım sağolsun bir şekilde ulaştı bana. Buluştuk muhabbet ettik. Buluşmanın ayrıntılarını aşağıda maddeler halinde sıralayacağım. Böylelikle hedefe ulaşan, okuyucuyu sıkmayan kompakt bir yazı olacak. ( Ahmet Hakan modeli)

* 25 yıl sonra  ''Eee ne var ne yok '' sorusu biraz havada kalıyor.'' İi nolsun bildiğin gibi '' diyemiyorsun
* Mevzu 25 yıl önceki hatıralar olduğundan güncel hayat , mevcut durum, iş aş hakkında detaya giremiyorsun.
* Özellikle benim isim hafızam cok zayıf olduğundan ,  ''o kim di yaa'' çok sık kullanılıyor cümleler içinde
* Arkadaşımın anlattığı çoğu şeyi tekrar hatırladığımda , insan zihninin aslında unutmadığını, sadece o hatırayı geri çağıracak etkenlerin kaybolduğunu düşündüm.
Aslında yazı yazma fikri de bu ilginç durumdan kaynaklandı. Şimdi gelin sevgili okuyucular bu konuyu irdeleyelim.
Bir sürü olay , insan , duygu,  yaşanmışlık hafızanda duruyor. Onları hatırlamak istemiyorsun veya hatırlatacak durumlar ortadan kalkmış. Bu noktada rüyalar geliyor aklıma. Rüya esnasında kontrol sende olmadığından saçma sapan,çok gerçekçi, daha önce yaşamıştım dediğin şeyler görebiliyorsun. İşte bütün işin temelinde hafızanın üzerinde adeta kapak gibi duran bilincin var.
İnsan beyni ne karmaşıkmış be birader.Neyse kendi kendime yine uydurdum bir şeyler .

1 yorum:

Syrano dedi ki...

Siz hatırlayamamaktan şikayetçisiniz ben ise çok iyi hatırlamaktan :))

Zaten içinde olduğum bir buluşmada arkadaşların "ya sen hatırlıyorsundur hani biz şununla şunu yapmıştık vs vs.. ne zamandı o?" sorularına cevap verebilmem bir yana, bazen arkadaşlar resmen telefonla bağlanırdı bana "abi bak bilmemkimgillerle buluştuk da, ya şeyi sorucaz, hani matematikçinin oğlu vardı, askerden geldiğinde bize hava attıydı, nişanlısı vardı yanında falan, neydi adı onların yaa?" gibisinden pek çok soru gelmişti :)) Haydi benim hatırlıyor olabilmem bir yana, arkadaşlarımın da bu özelliğimden tereddütsüzce yararlanmaları çok ilginç :)

Rüyalar konusunda da tamaaaaaamen katılıyorum size. Normalde kendimi yırtsam gözümde canlandıramayacağım, adını, yüzünü hatta varlığını bile tamamen unuttuğum bazı çok eski tanıdıklarımı, bazen rüyalarımda hiç değişmemiş olarak, aynı o günlerdeki gibi görür, uyanınca da fotoğraflarını gördüğüm zaman beynime hayran kalırım :))