Salı, Ekim 11, 2005

otel

Kalabalık kadıköy sokakları.derdim bir an once gidip uyumak.insanlar hızla gecip gidiyor yanımdan.yüzlerine bakmıyorum.kafamda bir dusunce.otelin oldugu sokaga alışamadım.esnaf tanıdık bildik degil.resepsiyondaki zile, resepsiyonist ( piyanist ) karsımda oldugu halde basıyorum. iki dakka ayak üstü geyik yapıyorum onunla, bana not bırakan oldu mu? lobiye geçecem, odama cıkıyorum ve rahatsız edilmek istemiyorum, sabah beni 7 de uyandırınız ( bu konforu yasayamadık, 8 e dogru kendim uyandım o gecenin sabahında, keske telefonun saatini kursaydım,guvenmeseydim onlara) herhalde delinin teki bu diyordur arkamdan.

oda nasılda soguk. camdan kadıkoy meydanı gozukuyor.ne kadar ıssız.çöpçüler, taksiciler,tinerciler ve eve aceleyle giden bir kaç kişiden başka kimse yok. iskelenin üstünde gece uçuşan martıların beyazlıgı.haydarpaşa garının heybetli görüntüsü.benim yalnızlıgım.odadaki eşyalarda bi sevimsizlik, başkaları defalarca kullandıgından onlar da ait degil gibi buraya .televizyonu açıyorum sesi kısık izliyorum.uykum gelmiyor.gelmiyor.gelmesin.

1 yorum:

... dedi ki...

gelmesin yaşamak gerek bazen